Kurt Bullend
“Ben Senim”

4 KASIM – 7 ARALIK 2017 /// ÇAĞLA CABAOĞLU ART GALLERY
KİŞİSEL SERGİ

Kurt Bullend 1959 yılında İstanbul’da doğdu. Ekonomi eğitimi almasına rağmen yaşamını resimle sürdürmeye karar verdi. Karakalem ile başlayan boya ile devam eden çalışmalarında kadın figürleri üzerine yoğunlaştı. Hiper-realizm ile tanışması onun sanatsal üretimini ve bu konudaki araştırmalarının belirleyecek bir dönüm noktası oldu. Yurtiçi ve dışında sanatçı atölyelerinde hiper-realizm üzerine çalışırken Paris’te bulunduğu bir buçuk yıllık süreçte bu konuda araştırmalar yaptı. iki yıl süren Moskova’da yaşama deneyimi sanatsal dilinin gelişimine önemli katkılarda bulundu. Kurt Bullend halen İstanbul’da çalışmalarını sürdürmektedir.

Üslubu hiper-realist yaratım anlayışıyla belirlenen sanatçının çalışmaları varoluş felsefesi üzerine temelleniyor. Çalışmalarında ego-masumiyet gibi spirütüel konular öne çıkarken üslubunun da işaret ettiği gerçeklik algısı ve gerçekliğin çarpıtılması sorgulanıyor.

Sanatçı, insanların gerçek olarak algıladığı modern kent yaşamının ne kadar gerçek olduğu sorusuna dikkat çekerken aslında yaşadığımız gerçeğin toplumsal yaşamın bize dayattığı kurallara alışan sahte benliğin kurgusu olduğunu gösteriyor. Masumiyetini yitirip insan eliyle yaratılan kurgusal evrende yine kendisi bir kurguya dönüşen bireyin, aslında ruhsal bir varlık olan insanın doğduğu andan itibaren hep kendisinde olan masum benliğine dikkat çekerek, yapıtları üzerinden bir kez daha bize ilksel var oluşumuzu hatırlatıyor.

© Nilgün Yüksel

KZL 7983
KZL 7981
KZL 7980
KZL 7978
KZL 7972
KZL 7971
KZL 7966
KZL 7958
KZL 7957
KZL 7956
KZL 7953
KZL 7950
KZL 7940
KZL 7938
KZL 7935

Devamını Oku

Murat Bengüer
“Abstr(act)”

24 EKİM – 25 KASIM 2017 /// ÇAĞLA CABAOĞLU ART GALLERY
KİŞİSEL SERGİ

1960 yılında Amasya’da dünyaya gelen Bengüer, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olduktan sonra bir süre İstanbul’da tekstil tasarımcısı olarak çalıştı. İlerleyen zamanda iç tasarım ve dekorasyon üzerine odaklandı.

Eserlerinin büyük bir bölümü özel koleksiyonlarda kendine yer bulan sanatçı günümüz yaratımının çok dilliğini yapıtlarına taşırken sadece resim değil heykel üzerine de çalışmakta bu iki disiplinde üretimler ortaya koymanın yanından mobilya tasarımları yapmaktadır.

Murat Bengüer üretimini;

“Eserlerim  hayata ve sanata karşı olan tutumumu yansıtmaktadır… ‘az daha çoktur ‘”

sözleriyle tanımlamaktadır.

Lirizmin her fırça tuşunda kendini hissettirdiği Bengüer çalışmalarında, soyuta özgü sonsuz bir döngüde ilerleyen dinamizmi hissetmek güç değildir. Bunun yanı sıra dokunun kendi başına bir ifadeye dönüştüğü, ayrıntıların belirginleştiği minimal olanın anlatımı çoğalttığı özel dili gösterir bu çalışmalar. Sessiz, sözsüz bir ortaklığın dilidir bu. Başka söze gerek duymayan, evrensel bir anlaşmanın, anlayışın, kavrayışın tanıklığına dönüşen dili…

© Nilgün Yüksel

Devamını Oku

Scope Art Show, New York 2017

02 – 05 MART 2017 /// NEW YORK, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
GRUP SERGİSİ
Barış Sarıbaş – Beyza Boynudelik – Bubi – Ekin Ergök – Ekrem Yalçındağ – Emir Uras – Ergin İnan – Ertuğrul Ateş – Evren Erol – Fatmagül Karadeniz – Fulya Asyalı – Gökhan Deniz – Gülce Yelken – Gülveli Kaya – Güneş Çınar – Günseli Kato – Hüsamettin Koçan – Kurt Bullend – Levent Morgök – Murat Germen – Nadide Akdeniz – Necip Baykara – Onay Akbaş – Ozan Türkkan – Rengin Altınalmaz – Rüçhan Şahinoğlu – Selin Selgür – Seydi Murat Koç – Şira Oflaz – Varol Topaç – Yusuf Taktak – Zeynep Dilek Çetiner

 

Çağla Cabaoğlu Gallery, Miami Scope Art Show’dan sonra, “Nadire Kabineleri” konseptiyle 2-5 Mart 2017 tarihleri arasında gerçekleşen New York Scope Art Show’da Türkiye’nin çağdaş sanatını temsil etti.

Daha önce Türkiye çağdaş sanat pratiklerinin tarih boyunca uygarlıkların birleşme, kesişme noktası Anadolu kültürü ve günümüz dünyası ile kurduğu ilişkiye dikkat çeken Çağla Cabaoğlu Gallery, New York Scope Art Show’da da benzer bir yaklaşımla farklı coğrafyalarda yaşayıp üreten, bulundukları yerden, çağdaş sanat pratiklerinden, Anadolu’nun kültürel mirasından ve kişisel deneyimlerinden beslenen farklı kuşaklardan otuz iki sanatçıyı bir araya getirdi.

Türkiye Çağdaş Sanat alanındaki son elli yıllık birikimi de yansıtan bu sergileme, ülkemiz sanatının dünya ölçeğinde tanıtılmasının yanı sıra usta sanatçılarla bir araya getirilen genç kuşak sanatçılara da yeni olanaklar yaratmanın yollarını aradı.

Bir başka açıdan, kimlikleri, sanatsal yaklaşımları, üretimleri birbirlerinden farklı, kendine özgü sanatçıların yapıtlarını özel bir konsept içine yerleştirerek Türkiye çağdaş sanat üretiminde hem bireysel anlamda hem kuşaklar arasında farklılıklara, sanatsal yaratımın çeşitliliğine de dikkat çekti.

Yaşama ve dünyaya dair tüm olasılıkları içinde barındıran günümüz sanat anlayışında, aykırılıkların, birbirine benzemeyen anlayışların yan yana gelme potansiyeli “Nadire Kabineleri” konseptiyle sanatsal dinamiğe dair bir önerme niteliğine büründü.

CATALOG (PDF)

Devamını Oku

Hasan Cem Araptarlı
“Su Dünyası”

14 OCAK – 10 ŞUBAT 2017 /// ÇAĞLA CABAOĞLU ART GALLERY
KİŞİSEL SERGİ

Hasan Cem Araptarlı’nın  ilk kişisel fotoğraf sergisi “Su Dünyası” 14 Ocak – 10 Şubat 2017 tarihleri arasında Çağla Cabaoğlu Gallery’de sanat severlerle buluştu.

2016 yılında yayınlanan ‘’Water World’’ kitabıyla, NEUTRAL DENSITY PHOTOGRAPHY AWARDS 20161ST PLACE & GOLD STAR AWARD ve INTERNATIONAL PHOTOGRAPHY AWARDS 2016HONORABLE MENTION ödüllerini alan sanatçı; Myanmar, Kamboçya ve Malezya’nın çeşitli yerlerinde suyun üzerinde yaşayan toplulukların, içinde yaşadığımız dünyayla  taban tabana zıt hayatını anlattığı kitabında yer alan fotoğraflarını da ilk kişisel sergisinde izleyiciyle buluşturdu.

Hasan Cem Araptarlı kendi cümleleri ile sergiyi kısaca şu şekilde ifade etti:
“Maddi anlamda hemen hiçbir şeye sahip olmayan bu insanlar nasıl oluyor da benden daha mutlular” sorusunu sormak bile, hayatımızın, üretim merkezleri tarafından bize sunulan kadar olamayacağıyla ilgili, ruhumuza sızacak hayırlı bir şüpheye kapı aralayacak. Myanmar, Kamboçya ve Malezya’nın çeşitli yerlerinde; suyun üzerinde yaşayan insanların basit dünyasından, çerçevesini ihtiraslarımızla çattığımız modern hayatımıza yansıyan fotoğraflar…

Sanatçı, modern dünya sisteminin bize sunduğu hayatın karmaşasını, yabancılaşan insan, yalnızlık, mutluluk, özgürlük gibi konuları fotoğraflarıyla anlattı. 

CATALOG (PDF)

Devamını Oku