Fulya Asyalı
“Yaldızlı Viran”

13 EYLÜL – 1 KASIM 2022 /// TARİHİ MANUEL APARTMANI
KİŞİSEL SERGİ

Fulya Asyalı’nın “Yaldızlı Rina” / “Gilded Ruin”  adlı kişisel sergisi 13 Eylül -1 Kasım 2022 tarihleri  arasında  Çağla Cabaoğlu Gallery’de izleyici ile buluşuyor.

“Yaldızlı Viran”, politik ve çevresel felaketlerin yaydığı karamsarlığa ve hayatımızın janr resmini çevreleyen türlü dramatik sahnelere karşı, öfkeden ziyade direniş ve dönüşüm hissiyatıyla hârelenmiş bir ruh hali. Mevcut koşulların griliğinde kontrast yaratan yaldızlı detaylar, gelip geçiciliğin ve yıkımın içinde dahi lirik ve ilahi olanın kalıcılığını hatırlatır. 

 Sanatçı, ruhundaki tek göz odanın sessiz ve kırılgan özgürlüğünü, maddi dünyanın yaygarasından özenle sakınırken, simyacının rolüne bürünür  Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri’nin son sözünde dediği gibi, çamuru altına çevirir. 

“Altın, erguvan, safir giyimli melekler,
Sizler tanık olun görevimi tam yaptığıma
Yetkin bir kimyacı gibi, kutsal bir ruh gibi,
Her şeyin özünü çıkardım çünkü,
Sen çamurunu verdin, ben Altın’a çevirdim onu.”

 

Fulya Asyalı’nın Kişisel Heykel Sergisi süresince; (13.09-12.10.2022) tarihleri arasında Salı-Cumartesi günleri 11:00-19:00 saatleri arasında sergi genel ziyarete açıktır. Pazar, Pazartesi günleri galeri ziyarete kapalıdır

Devamını Oku

Rina Balkan
“Öz”

25 MAYIS – 25 HAZİRAN 2022 /// TARİHİ MANUEL APARTMANI
KİŞİSEL SERGİ

Kile şekil verme tutkusu ile başlayan, farklı teknik ve malzemelerle de pekiştirdiği heykel çalışmaları ile Rina Balkan‟ın ilk kişisel sergisi 25 Mayıs – 25 Haziran 2022 tarihleri arasında Çağla Cabaoğlu Gallery‟de görülebilecek.

Rina Balkan‟ın Çağla Cabaoğlu Gallery‟de devam eden sergisi esnasında, 180 cm yüksekliğinde ve karışık teknikteki bir eseri de sergi paralelin de Turkish Bank Harbiye VK1‟da sergilenecektir.

Sergilenen Eser; Yaratılışın çekirdeği, doğumu, büyütmeyi, korumayı, bağışlayıcılığı ve yaşamın ta kendisini ifade eden „Toprak Ana‟ adını taşımaktadır.

“Rina Balkan’ın minimalist ve post-minimalist heykelleri izleyiciyi ilk bakışta yalın görselliği ve etkileyici malzeme rengiyle çarpıyor. Sanatçı heykellerinde insanlığın yaşam öyküsü ve gündelik yaşam sosyolojisine ait değer ve yargıları görselleştirip, yalın formlarla insan doğası, duygular, yaşam döngüsü gibi doğaya ve insana has duyguları ele alırken, teknik açıdan yetkinliği ve cazibesi izleyici gözünde eşsiz bir görsel doygunluk yaratıyor.” * Fırat Arapoğlu, Dr. Öğr. Üyesi (Altınbaş Üniversitesi, Sanat Tarihi (PhD)) Eleştirmen ve Bağımsız Küratör.

“Hayatıma dokunan, karışan soyut ve somut kavramlar ve algıladıklarım ilk malzemelerimdir.Amacım ilgilendiğim kavramları farklı malzemeler kullanarak kavramla bütünleştirip yalın forma dönüştürerek en sade anlatımla ortaya koymaktır.Heykellerim iç dünyamdaki yolculuklarım…” * Rina Balkan

Rina Balkan‟ın Kişisel Heykel Sergisi 25.05-25.06.2022 tarihleri arasında; Cumartesi-Pazartesi-Salı günleri randevu ile gezilebilir. Çarşamba-Perşembe-Cuma 11:00-19:00 saatleri arasında genel ziyarete açıktır.

Devamını Oku

Şenol Altun “Fotomorfoz & Aydınlatan Heykeller Vol.II”

30 MAYIS – 1 AĞUSTOS 2018 /// 42 MASLAK ART!SPACE GALLERY
KİŞİSEL SERGİ

Çağla Cabaoğlu Gallery, sanatçılarından Şenol Altun’un ikinci kişisel sergisini 30 Mayıs – 1 Ağustos 2018 tarihleri arasında 42 Maslak Art!SPACE’te sanatseverlerle buluşturuyor.

30 Mayıs’ta açılacak olan sergi; 42 Maslak’ın sunduğu geniş alanda, üst katta sanatçının “Fotomorfik / Photomorphic” fotoğrafları ve alt katta “Aydınlatan Heykeller / Luminous Sculptures” ini içeren büyük bir ’’art&design /çağdaş sanat ve tasarım’’ sergisi olarak izlenebilecek.

Şenol Altun Fotomorfoz Sergisi’nde; bilindik nesnelerin ışıkla etkileşimi sonucu, anlık gerçekliğini kaybedip sanki başka bir boyuttan bize göründüğü fotoğraflarını, ilkini 2014 senesinde sunduğu Aydınlatan Heykeller Sergisi’nde ise; her biri, geri dönüştürülmüş endüstriyel parçalardan oluşan, gün ışığında bulunduğu mekâna farklı bir hava katan tasarım objesi, hava karardığında ise ‘ışık’ kaynağı olabilen eserlerini sergiliyor.

Aynı anda iki farklı disiplinden iki büyük sergi ile karşımıza çıkan Şenol Altun, sayısız projeye imza attığı fotoğrafçı kimliğiyle, sanat ve tasarımda bir araç olarak kullandığı ışığı ön plana çıkararak, hem 2 hem 3 boyutlu eserlerini izleyiciye sunuyor.

FOTOMORFOZ
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
Photomorphosis
AYDINLATAN HEYKELLER VOL.II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II
Luminous Sculptures Vol II

Devamını Oku

Kurt Bullend
“Ben Senim”

4 KASIM – 7 ARALIK 2017 /// ÇAĞLA CABAOĞLU ART GALLERY
KİŞİSEL SERGİ

Kurt Bullend 1959 yılında İstanbul’da doğdu. Ekonomi eğitimi almasına rağmen yaşamını resimle sürdürmeye karar verdi. Karakalem ile başlayan boya ile devam eden çalışmalarında kadın figürleri üzerine yoğunlaştı. Hiper-realizm ile tanışması onun sanatsal üretimini ve bu konudaki araştırmalarının belirleyecek bir dönüm noktası oldu. Yurtiçi ve dışında sanatçı atölyelerinde hiper-realizm üzerine çalışırken Paris’te bulunduğu bir buçuk yıllık süreçte bu konuda araştırmalar yaptı. iki yıl süren Moskova’da yaşama deneyimi sanatsal dilinin gelişimine önemli katkılarda bulundu. Kurt Bullend halen İstanbul’da çalışmalarını sürdürmektedir.

Üslubu hiper-realist yaratım anlayışıyla belirlenen sanatçının çalışmaları varoluş felsefesi üzerine temelleniyor. Çalışmalarında ego-masumiyet gibi spirütüel konular öne çıkarken üslubunun da işaret ettiği gerçeklik algısı ve gerçekliğin çarpıtılması sorgulanıyor.

Sanatçı, insanların gerçek olarak algıladığı modern kent yaşamının ne kadar gerçek olduğu sorusuna dikkat çekerken aslında yaşadığımız gerçeğin toplumsal yaşamın bize dayattığı kurallara alışan sahte benliğin kurgusu olduğunu gösteriyor. Masumiyetini yitirip insan eliyle yaratılan kurgusal evrende yine kendisi bir kurguya dönüşen bireyin, aslında ruhsal bir varlık olan insanın doğduğu andan itibaren hep kendisinde olan masum benliğine dikkat çekerek, yapıtları üzerinden bir kez daha bize ilksel var oluşumuzu hatırlatıyor.

© Nilgün Yüksel

KZL 7983
KZL 7981
KZL 7980
KZL 7978
KZL 7972
KZL 7971
KZL 7966
KZL 7958
KZL 7957
KZL 7956
KZL 7953
KZL 7950
KZL 7940
KZL 7938
KZL 7935

Devamını Oku

Murat Bengüer
“Abstr(act)”

24 EKİM – 25 KASIM 2017 /// ÇAĞLA CABAOĞLU ART GALLERY
KİŞİSEL SERGİ

1960 yılında Amasya’da dünyaya gelen Bengüer, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olduktan sonra bir süre İstanbul’da tekstil tasarımcısı olarak çalıştı. İlerleyen zamanda iç tasarım ve dekorasyon üzerine odaklandı.

Eserlerinin büyük bir bölümü özel koleksiyonlarda kendine yer bulan sanatçı günümüz yaratımının çok dilliğini yapıtlarına taşırken sadece resim değil heykel üzerine de çalışmakta bu iki disiplinde üretimler ortaya koymanın yanından mobilya tasarımları yapmaktadır.

Murat Bengüer üretimini;

“Eserlerim  hayata ve sanata karşı olan tutumumu yansıtmaktadır… ‘az daha çoktur ‘”

sözleriyle tanımlamaktadır.

Lirizmin her fırça tuşunda kendini hissettirdiği Bengüer çalışmalarında, soyuta özgü sonsuz bir döngüde ilerleyen dinamizmi hissetmek güç değildir. Bunun yanı sıra dokunun kendi başına bir ifadeye dönüştüğü, ayrıntıların belirginleştiği minimal olanın anlatımı çoğalttığı özel dili gösterir bu çalışmalar. Sessiz, sözsüz bir ortaklığın dilidir bu. Başka söze gerek duymayan, evrensel bir anlaşmanın, anlayışın, kavrayışın tanıklığına dönüşen dili…

© Nilgün Yüksel

Devamını Oku