29 KASIM – 04 ARALIK 2016 /// MIAMI, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
GRUP SERGİSİ
Barış Sarıbaş – Bedri Baykam – Beyza Boynudelik – Bubi – Ebru Duruman – Ekrem Kahraman – Ekrem Yalçındağ – Emir Uras – Ergin İnan – Ertuğrul Ateş – Evren Erol – Fatmagül Karadeniz – Fulya Asyalı – Gökhan Avcıoğlu – Gökhan Deniz – Gülce Yelken – Gülveli Kaya – Güneş Çınar – Günseli Kato – Hakan Çınar – Halil Akdeniz – Harun Antakyalı – Hasan Cem Araptarlı – Hüsamettin Koçan – Hüseyin Arda – Kerem Ağralı – Kurt Bullend – Levent Morgök – Nadide Akdeniz – Necip Baykara – Murat Germen – Onay Akbaş – Ozan Türkkan – Rengin Altınalmaz – Rüçhan Şahinoğlu – Serpil Kapar – Seydi Murat Koç – Uğur Çakı – Varol Topaç – Yiğit Yazıcı
Çağla Cabaoğlu Gallery, İstanbul’un kültür katmanlarından yola çıkarak şehirden ilham alan multidisipliner eserlerin bir arada olduğu 9×3 m. büyüklüğündeki duvar kolajı enstalasyonunu 29 Kasım- 4 Aralık 2016 tarihleri arasında Scope Miami fuarında izleyiciye sundu.
Miami de yapılan, dünyanın 57 şehrinden 120 galerinin katılımcı olduğu ve her sene 45.000 kişinin üzerinde izleyicinin ziyaret ettiği Scope Miami Art Show’da Çağla Cabaoğlu Gallery Türkiye’den tek galeri olarak yer aldı.
“İstanbul’un Nadire Kabineleri” konsepti aynı zamanda kültürlerin diyaloğu ve geçişliliği üzerine bir önerme. Fenikeliler’in ticaret yolu üzerinden İstanbul’a, Akdeniz’e, Güney Amerika’ya taşınan nesneler, çok uzun zaman önce ortaklıkları keşfeden, farklılıklarla diyaloğu imleyen bir sürecin de göstergeleri oldu.
Rönesans’ın keşfetme dürtüsü ile ortaya çıkan “Nadire Kabineleri”, önce farklı, şaşırtıcı, aykırı olanı bir araya getirdi. Sonra ortaya koyduğu eklektik yapıyı koleksiyondan müze fikrine kadar homojen bir dünya içinde yeniden sundu. Nadire Kabineleri, merakın, araştırmanın, bilgiyi çoğaltmanın, prestijin, yeni bakış açılarının sembolü. Kişisel evrenin simgesel aktarımı olduğu kadar insanlık kültürüne ve birikimine ait olanın dönüşümü.
Daha önce Çin’de Shanghai Çağdaş Sanat Fuarı’nda “Hayat Ağacı” konseptiyle, kültürlerin birlikteliğine, Doğu’dan ve Batı’dan beslenen Anadolu kültürünün farklı yaratım biçimlerine ve çağdaş sanat pratiklerinin beslenme kaynaklarına dikkat çeken Çağla Cabaoğlu Art Gallery “Nadire Kabineleri” konsepti ile farklı yaratımların bir araya geliş olasılıklarını yeniden gündeme getirerek bu kez bu kavram üzerinden düzenlenmiş 42 sanatçının eserinden oluşan tek bir enstelasyonu standında sergiledi.
Farklı kuşaklardan ve disiplinlerden 42 sanatçının katılımı ile gerçekleşen proje, sanatçıların temsili üzerinden aynı zamanda Türkiye’de elli yıllık sanatsal üretimine de dikkat çekti.
Bir başka açıdan “İstanbul’un Nadire Kabineleri” Dünyanın keşfinden kişisel dünyanın genişlemesine dair sanat nesneleri üzerinden bir yorum.
“Nadire Kabinesi” farklı olanı gösterir. Hayat Ağacı bize dair olanı ise dünya mirasına dahil olsa da bize dair olanın altını çizer. Ağaç, Orta Asya’dan ödünç alınmış kültürel mirasın simgesidir. Ağaç, bir başka benzeri olmayan Anadolu uygarlıklarının ortak dilidir. Ağaç Selçuklu’da varlığın simgesidir, Osmanlı’da Osman Bey’in rüyasıdır. Ağaç gerçekleştirilmiş bir düştür. Ve büyük bir dünya mirası olan Anadolu, kendine özgüdür, özeldir.
Çağla Cabaoğlu Art Gallery, özelin içinden aldığı özel sanatçıların nadir eserleriyle “Nadire Kabineleri”ni oluşturup tarihsel birikimin ardından yeniden bir yolculuğa çıktı. Fenikelilerden bu yana uygarlığın ayak izlerini takip ederek 21. yüzyılda yaşayan, üreten Türkiye’nin sanatçılarını bize hiç de uzak olmayan topraklarda yeniden biçimlendirdi. Bu toprakları temsil eden sanatçıların, çağıyla bütünleşen eserlerini büyük dünyanın ortak diliyle buluşturdu.